NİĞDE YEŞİLYURT ASMAZLILAR SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
ÜYE OL  
  ANA SAYFA
  Ziyaretçi defteri
  NİĞDENİN TARİHİ
  NİĞDE YEŞİLYURT
  SPOR HABERLERİ
  canlı iddaa sonuçları
  tarihçe
  TOP LİSTELERİ
  MSN
tarihçe

   

  Anasayfa

 
     
    NİĞDE TANINDIKÇA TÜRİZMDE İLERLEYECEK    
    NİĞDE TANINDIKÇA TÜRİZMDE İLERLEYECEK

ÖMER FETHİ GÜRER

Niğde ile ilgili beş bini aşkın makale yazdım. Her yazımda Niğde tanıtımına yönelik oldu. Turizm Forumu adıyla turizm yazıları yayınlanan sitede 43 yazım yer aldı. Bu denli Niğde ile ilgili ulusal alanda tek yazan olunca site yönetcilerini Niğdeli olduğu sanılmış, Onlarda bir açıklama yayınladı. Turizm Forumu sitesinde hiç Niğdeli çalışmadığı belirtiliyordu ve Niğde ile ilgili çaba ve emeklerimiz için yazılara yer verdiklerini açıklıyorlardı . Bu yazı üzerine neden Niğde diye bir yazı yazdım ve kısaca Niğde için düşüncelerimi aktardım. Birden çok mesaj geldi. İşte bu yazıda yazdıklarım.

Niğde ili ile ilgili ilk yazım 1975 yılında Yeşil Bor gazetesinde yayınlandı. Niğde’nin Sesi, Hamle, Niğde Anadolu, Niğde Haber, 51 Haber, Bor’un Sesi gazeteleri ve Onurlu Hamle,Niğde Haberci, Turizm Forumu, Yeşil Bor ve diğer Niğde sitelerinde konusu Niğde olan beş bini aşkın makale yazdım. Hiçbir ücret almadan yazan, Niğde ile ilgili farklı konularda en çok yazı yazan kişilerden biriyim. Ayrıca ‘Bor Şehri’ adı Bor ilçesini anlatan 635 sayfa büyük boy bir kitabımda var. Şu anda Niğde ile ilgili kitap yazıyorum.
Ülkemizin Hakkari hariç her iline 1985-2000 aralığında hemen hemen her yıl gittim. Tarihi dokuyu Edirne’den Kars’a Sinop’tan Antalya’ya kadar önemli ölçüde yerinde gördüm. Bu süreçte Turizm ile gelişen illerde değişimi gözledim.
Orta Anadolu’da farklı zenginliklerin merkezi de Niğde bu bağlamda ciddi anlamda sahipsizdi. Niğdeli memleketine sahip çıkıyor ama tanıtım noksanlığı her alanda dikkat çekiyordu.Kent dokusu yarıya yakınının 80 yıl önce değişiminde bu noktada önemli rolü vardı. Lozan sonrası Mübadele ile değişim yaşamıştı. Rum ve diğer etnik yapıda yer alan hatta Türk Ortodokslarda mübadele ile 1924 sonrası Niğde’den ayrılınca bölge yapısal değişime uğramıştı.
Niğde dışından gelen hemşehrilerimiz yeni yurtlarına alışmaları , iç içeliğe ermeleri,geldikleri yörelerdeki acılarını, hüzünleri ve bıraktıklarının dramında etkisinden sıyrılmaları önemli bir süreç aldığı da mutlaktır. Anavatanda olma sevinci ile toprağa ve doğaya sahiplenerek Niğde ile bütünleşme uğraşına giren hemşehrilerimiz günümüzde Niğde yerlileri noktasına ermeleri ile düne göre kimi noktalarda hareketlenme doğdu. Örneğin Mübadele Derneği iki yaka arasında yeni bir diyaloğu geçen yıl başlattı. Bu süreç gelişirse Niğde göç edenlerin torunları bölgeyi gezmeye gelse dahi Niğde önemli bir canlılığa erer.
Ayrıca Niğde okumaya olan ilgi ile de önemli beyin göçü verdi. Ve ekonomik konumu gelişenlerde özellikle İzmir, İstanbul,Ankara gibi illere taşınmaları ile Niğde uzun süre kendi konumunda durağan kaldı.Üniversite ile bu süreçte değişim başladı.
Esasen Niğde Osmanlı dönemine kadar farklı beyliklere başkent olmuş bir merkezdi. Kapadokya Krallığının gözde kenti Tyana bünyesinde yer alan Niğde kültür turizmi yanında doğa ,inanç, sağlık turizmi içinde her türlü olanağın olduğu bir kentti.
Ama Niğde için söz çok icraat yoktu. Çünkü genel dokusu nedeni ile ülkesine bağlı ve devletinden bir şey isteyen değil bekleyen noktada idi. Süleyman Demirel ,Fevzi Çakmak gibi fahri hemşehrileri vardı.Cumhuriyeti ilk top atışı ile kutlayan il merkezi idi. Buna karşın Cumhuriyet döneminde il toprakları en küçülen yerlerden biri noktasında oldu.
Tarsus gibi bir merkez il olmaz iken Niğde bağlı Nevşehir ve Aksaray il olması gerçekleşti. Keza Niğde Üniversitesi de geçen yıl ikiye bölünüp Aksaray Üniversitesi açıldı.
Niğde için Teşvik Aksaray dan bir yıl sonra daraltılmış hali ile Niğde’ye geldi.Kısaca Niğde istediklerini alabilmede sınırlı kalıyordu. O anlamda istemeden neler yapabilir bakılınca Turizm olanaklarının varlığı dikkate değerdi.
Bu bağlamda Niğdeliler dahi Niğde’yi yeterince tanımadığını gördüm.O nedenle yıllardır bu alanda yazılar yazıp gerek Niğde, gerek Niğde dışında Niğde’yi tanıtmaya çabaladım.
Niğde için turizm önemli, bu bağlamda yazdıklarımıza bazen olumlu yaklaşımlarda oldu ama atılan temeller başlayan işlerden öylece kalanlarda az değil. 1990’larda Niğde Bolkarlar’da başlayan kayak tesisi halan inşa aşamasında iken aynı dönemde Doğu illerinde başlayan kayak pistleri turizme açılmıştı. Oysa bu alan Adana ve Mersin’e 2 saatlik uzaklıkta bir cazibe merkezi olduğunda Çiftehan Kaplıcasından, Darboğazın kirazına kadar Niğde ili daha çok tanınmış olacaktı.
Niğde Turizm olanakları açısından varlığını taşıdığı kimi değerli höyük ve eserlerin olduğu noktalar gözden ırak ise define avcılarının talan ve yağması ile yok edilmeye başladığı da ne yazık ki ayrı bir gerçek. Bu bağlamda Niğde Jandarması ciddi çaba ve çalışmaları var ama define için bilgisizce eserlerin tahripatı da gelecekte bu bölgeler için daha da yoğunlaşacak ilgiye bugünde vurulan bir darbe olduğunu da bu arada belirtelim.

Salt yatırımlar açısından değil doku olarak ta Niğde varlığı bir yerde sahipsizdi. Keza doğa da yer alan kardelen gibi kar çiçekleri soğanları alınması, nesli tükenen Toros kurbağaları olduğu göle balık atılıp balık avlayanlarca kurbağaların zarar görmesi gibi olayların yaşanması olağandı.
Demirkazık gibi dünya dağcılığın merkezi olduğunu yabancılar biliyorsa da daha bölge bile yeni yeni öğreniyordu.
Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu,Karaman oğulları,Eratna Beyliği,Osmanlılar döneminden kalmış onlarca yapı vardı. Tyana antik kenti su kemerleri Roma hamamı,Dikilitaş ile Bahçeli köşk havuzu görülmeye değerdi. Amasya gibi Osmanlı önemli bir merkezi olan yerde dahi kaya mezarlar öncelikle öne çıkandı ama aynı kaya mezarlardan Niğde Dikilitaş’da ve Karatlı’da 20 ‘den fazla vardı ki;içinde birde resim bulunan bu kaya mezarları daha Niğdeliler dahi yerini bilmiyordu.
Keza Karatlı antik yol kalıntısı yanında kabartmalı lahitleri andıran Roma dönemi mezar alanlarına bölgede görmediğim özellikleri taşıyordu.
Gülen Meryem Ana freski ile Gümüşler Manastırı Orta Anadolu’da tek yerdi. Saat 10.00 Güneş doğuşu ile portalinde kadın yüzü beliren tek cami kapısı da Niğde Alaeddin Cami idi. Arslan başlı ‘çörten’lerde ayrıntısı olan diğer özelliklerindendi.
Moğol Hükümdarı eşi Hüdavent Hatun’un Türbesi insan başlı kuşları, geometrik şekillerle bezeli genel dokusu ve hayvan figürleri ile benzeri az bir zenginliği taşıyordu.
Akmedrese ayakta kalabilen ve portal işlemeleri ile görülmeye değer konumda önemli bir yapı idi. Niğde- Bor ve Fertek evleri Mardin evlerinden aşağı kalır konumu yoktu. Yılanlı Kilise, Yeşilyurt Kilise, Misli Kilise, Ballı Kilise, Yeşilburç kilise en önemli ayakta kalan kilise dokuları idi. Aktaş Helena Kilisesi hac yolundaki en eski kiliselerden olduğu biliniyordu. Trabzon’da Ordu’da müze kılınan kiliselerden daha görkemli yapılar bügün dahi kapısı penceresi kırık, fresklerine yazılar yazılarak ilgisiz kalınılan durumda idi.
Tepeköy antik mezar kalıntıları, Keçikalesi, Murtandı, Niğde, Yeşilyurt, Karatlı,Ulukışla kalelerinin daha detaylı sırrı bilinmiyordu.
Ulukışla Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı kurtarma çalışmaları geçen yıl başladı tamamlandığında Ankara-Adana yolculuğu yapanlar Ulukışla ilçesi içinde bu görkemli yapıyı bir kısa mola ile gördüklerinde onbin metrekarelik alanda bu muhteşem yapıyı ilgi ile mutlaka gezeceklerdi.
Başka kentlerde tek başına bir Tyana, bir kervansaray dahi öne çıkmaya tanıtmaya yeterli olduğu halde Niğde bu durumları ‘ISKALAMIŞTI.’
Devam eden Porsuk,Çiftlik, Tyana,Köşk,Hellena kazı ve çalışmaları dahi yeterince ülkemizde gündeme gelemiyordu. Ne düşündürücü ki Patronu Niğdeli olan NTV dahi nedense Niğde için bu bağlamda bir desteği yoktu.
Turizm ve Tanıtma Bakanlığının Kapadokya ile ilgili tanıtım filminde dahi Niğde Kapadokya’da sayılmıyordu. ‘Başkent’ olmuş bu kenti yok sayan Turizm ve Tanıtma Bakanlığı gibi Karayolları da Kapadokya tabelası Nevşehir yolunu gösteriyordu. Niğde bu anlamla da yok sayılıyordu . Turizm ve Tanıtma Bakanlığında daha beş yıl önceski konumu ile müze anlatılıyordu oysa yeni Müze bakanlık sitesinden farklı konum ve düzende idi.Onu dahi değiştirme gereği duyulmuyordu.
Kısacası her adımı tarih, her dokusu özellik dolu Anadolu farklı güzellik merkezi Niğde çok alanda tanıtım açısından gereken ilgiyi yakalayamamıştı.
Üniversite ile değişime açılacağı beklenen Niğde’de olan zenginliklerin ne yazık ki Üniversitelilerde farkında değildi. Niğde bir tek’Mecburiyet Caddesi’ olarak tanımlanan alanla özdeş görülüyor. Beş kilometre alan içindeki Hançerli, Kurdunus,Yeşilburç., Fertek dahi görülmeden kentten dört yıllık süreçte gelen diyor ve ‘Niğde’de ne var ki’ diyebiliyorlardı.
Elma, Patates gibi ürünlerde Türkiye genelinde ilklerde idi ama, o noktada dahi Niğde sınırlı biliniyordu. Bağları, bahçeleri, gezi alanları ürünleri ile Niğde gereken ilgiyi bulmuyordu.
El sanatları ile dünkü ünü de günümüzde gerilemişti. Macar gezgin Bela Horvart 1913 yılında özellikle ABD gönderilen kuşlu halıdan söz ediyordu.Örneği Müzede, Sungurbey Camiden getirilen Selçuklulardan kalan bu halıdan başka örnek yoktu.Ama Niğde Dünya en büyük Halılardan birini Kuveyt sarayı için dokumuştu, ne yazık ki bu alanda çaba çalışması dahi yeterince gündeme taşınamamıştı.
Örnekleri sayarak artırmak olası. Kısacası Niğde olanlarını hiç yeni arayışlara girmeden gündeme taşısa Turizmden önemli pay alacak boyuta gelmemesi için hiçbir neden yoktu. ‘Bacasız Sanayi’ ile gelişecek kent için yapılacak çabalar ‘daha çok aş ve daha çok iş’ demekti.
En azından benim gibi gurbette okumak zorunda kalan, yaşamını kendi çabası ile kazanan kuşağın çektiği sıkıntıları çekmeden, doğduğu yerde ‘karnının doyurup yaşayacağı’alanın oluşmasını sağlayacaktı.
Ölümlü dünyada insan için amaç başkalarının taktirinden çok, yaşadıkları ve yaşamı iyi kılarak insanın mutluğuna bir katkıdır.
Turizmle ilgili Türkiye geneli içinde özellikle en güzel yıllarımın geçtiği Adana başta olmak üzere çokca yazıda yazabilirim ama Niğde gibi bakir bir alanda olanlar yazdığımda d Niğdelilerde dahil ilgililer ve turizmi farklı noktalarda ayrıntıları yakalamak ve keşf etmek olarak algılayanları Niğde yönlenirdirme de bir noktada kadar katkım olursa ne mutlu.
Bir tek define avcıları talan ettikleri dokular içimi yakıyor, keşke onların yerine değer bilenler bölgeyi adım adım gezseler.

Bir yerde Neden Niğde konusunu böylece açıklamaya da çalışmış oldum. Her gün güzellikleri bol ve insana yararlı doğsun.

ONLİNE ÜYELER  
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
NİĞDE ESKİ BELEDİYE BAŞKANLARI  
  NİĞDE ESKİ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN RESİMLERİ  
NİĞDE YEŞİLYURT YUKARI ASMAZ TARİHİ YERLER  
  KİLİSELER ESKİ TARİHİ BİNALARIMIZ  
Bugün 280 ziyaretçi (1359 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol